Neyse efendim anneme bunu söyledim. "Anneee benim gözüm bozuk tahtayı göremiyorum." Göz doktoruna gittik. Korkuyordum, gözüme iğne yapacak sanıyordum. Çünkü benim için doktora gitmek, kıçıma iğne yemekti. Eee bu da göz doktoru olduğuna göre gözüme iğne yapacaktı. Tabi öyle olmadı, çok şeker bir doktora denk gelmiştim. Komik gözlükler takmıştı bana, yaylı ve şu ucundan göz sallanan gözlük. Eğlenmiştim ama bu gözümün bozuk olduğu gerçeğini değiştirmedi. 0,75 ve 1.00 sonucunu aldık gözlük yazıldı.
Doktor, nasıl anladınız gözünün bozuk olduğunu demiş. Annemde kendisi söyledi diyince doktor çok şaşırmış. Daha 1.sınıfa giden bir çocuk bunu nasıl anladı diye... Ne var ki işte, tahtayı göremiyorum eeheh. Sanırım doktor şapşalmış :p
Oradan çıkıp hemen gözlükçüye gittik. Galatasaraylı olduğum için sarı kırmızı bir gözlük seçtim, renkli renkli bir ip seçtim bi de. Kendimce renk katmıştım olaya. Havalı gibi gelmişti. Ta ki, okula gidene kadar. Senelerce dört göz esprisine maruz kaldım. Beden eğitimi dersinde toplardan kendimi korumak zorundaydım. Takla atmadan önce bir arkadaşıma tutturuyordum. Soğuktan sıcağa geçtiğimde ise buğu oluyordu ve komik duruyordu. Yazın tatile gittiğimde havuza - denize girerken sorun oluyordu. Etrafta kimsenin yüzünü seçememek korkunç. Ve daha aklıma gelmeyen bir sürü şey... Kabusa dönmüştü hayatım. Doktor her zaman tak, takmamazlık yapma dedi diye hiç çıkartmamıştım ve gözüm tembelleşti. Her geçen sene daha da büyüdü numarası 4.50 ve 5.00 oldu. Doğal olarak camlarda kalınlaştı. Minicik burnuma baskı yapmaya başladı. Sağ olsunlar inceltilmiş cam yapmış amcalar abiler ablalar ama gözlük işte. Dört gözsün sen.
Ortaokul bitene kadar gözlük kullandım. Lise hayatımı böyle geçirmek istemediğim için lense geçtim. O da ayrı bir sıkıntı. Yatılı bir yere gideceksen, çantanda solüsyon ve lens kabının olması lazım. Suya koyarsan, lensler patlıyor. -denedim ondan biliyorum- Sürekli son kullanma süresini takip etmelisin yoksa gözüne zarar veriyor. Yatarken, havuza, denize ve duşa girerken yine çıkartmak zorundasın. Dertler azalmış fakat bitmemişti. Renkli lensler ile de ilişkiye girdikten sonra artık gözüm isyan etmeye başladı. Ani kızarmalar, kaşınmalar ve kanlanmalarla tepki gösteriyordu. Gözümün en üst tabakası zedeleniyordu ki üniversite zamanı kapıya dayandı.
Sıra lazer ile gözü çizdirmeye geldi. Kısa ve sağlam bir araştırmadan sonra hastaneyi seçtik, muayene oldum, operasyon için gün aldık. Fiyatı da uygundu. Bir milyarı 12ye böldüler. Daha ne olsun. Sene 2006 falan işte... Ameliyattan 1-2 gün önce gözlük kullandım lens yasaktı. Operasyon çok kısa sürdü. 10 dk bile değildi ya da o kadardı işte. Akşamüzeri olmuştum ve eve gidip hemen yattım. Gözlerim yanıyordu sadece. Azıcık kaşıntı ve işte o kadar. Ertesi gün uyandığımda görüyordum.
-GÖRÜYORUM!
diye bağırdım evde. Çok garip bir duyguydu. Çok mutlu olmuştum. Ve maşallah hala ilerlemedi göz numaram. Sizler kadar iyi görüyorum. Gözlük ve lens takanları ise çok çok iyi anlıyorum. İlkokul 1.sınıftan beri gözlük takmayanlar ise beni asla anlayamaz. Belki anlarsınız diye de yazdım işte. İleride çocuğum olduğunda ona okula gitmeden, arkadaşları ile böyle dalga geçmemesi gerektiğini öğreteceğim. Ne üzülürdüm lan, eve gelip böğüre böğüre ağlardım. Ağlarken de gözlüğü çıkarırdım, bitince geri takardım.
mail: lazanyaa@hotmail.com.tr
Seni çok çok iyi anlıyorum. Ben de miyopum ve üniversiteye girene kadar gözlük kullandım o ne işkencedir! Geçen yıl üniversite ile birlikte lensler de geldi ama bunu kullanmak da ayrı işkence... Çizdirmeyi düşünüyorum ben de :)
YanıtlaSilBenim 16 yaşımdan sonra başladı bu durum.:( Bir gün böyle televizyonda alt metinleri okuyamadığımı farketmiştim. Hemen gittik doktora ama tabii miyopu lazer haricinde geçiren bişi yok.:(
YanıtlaSilLazer de olamıyorum çünkü göz numaram sadece 1:50. Abartılı bir bozukluk yok ama beni inanılmaz derecede rahatsız ediyor. 3 metre ilerideki insanın yüzünü net seçemiyorum falan. Gözlük kullanmayı da sevmiyorum, sadece derslerde sıkışırsam takıyorum. Lens desen korkuyorum, kesin mikrop kaptırırım ben.
Çizdirmek en iyisi ama göz numaramın büyümesi gerekiyormuş biraz daha. Birde riski çok diyorlar korkuyorum. Bir de canım yanar mı.:( Neden ameliyat olayında detaya girmiyorsun Lazanya.:D
yazinin ana teması; ben ilkokul birinci siniftayken problemlerimi fark edebiliyordum.
YanıtlaSilbenim anlamadigimsa 0.75 ve 1.00 gibi kucuk derecelere sahip bir ilkokul cocugunun tahtada yazanlari gormek icin gozlerini kisarak bakmasi gerektigi mevzusu oldu. ya senin gozlerinin derecesi daha fazlaydi ya da ilkokul ogretmenin birinci sinif ogrencileri icin tahtaya yazilari yeterince buyuk boyutta yazmiyordu.
lazere alışık değilseniz kafa yapabilir;DD
YanıtlaSil"eve gelip böğüre böğüre ağlardım. Ağlarken de gözlüğü çıkarırdım, bitince geri takardım."
YanıtlaSilbuna çok güldüm yaa
daha gözsel bir sıkıntı yaşamadım ama anlattıklarınla yaşamış kadar oldum. kıyamam nasıl zor bir döngü küçük bi rçocuk için. büyüdükçe de derdi azaldığından değil tabii ki ama küçükken daha fena bir şey. hele o acımasız alay etmeler yok mu- en fenaları o. acımasız, gaddar çocuklar!hııh!
YanıtlaSilkendimi buldum yazımda, bende gözleri bozuk kervanındanım. Bende uzun bir süre gözlükten nefret ettiğim için gözlerimi kısa kısa bakmıştım tahtaya. Televizyonundan dibine oturup izliyordum. En son annemle zorla göz doktoruna götürdüğünde doktor "bu kız kör kör nasıl gezdi bunca zaman" dedi. Annemin imalı bakışlarını hala unutmuyorum. Şuan ise kontak lens kullanıyorum. İlerisi içinde ameliyat düşünüyorum ama bakalım..
YanıtlaSililkokul 1 de ben de gözlüklüydüm. beden eğitimi dersinde toptan kendini korumaktan tut, takla atarken arkadaşa gözlük tutturmaya kadar hepsini birebir yaşadım. bi'de gözlüksüzken kimse beni görmesin istiyodum. çünkü bi gözlüklü arkadaşımı gözlüksüz görmüştüm ve onun gözlüklü haline o kadar alışmışım ki çocuk soyulmuş yumurtaya dönmüştü benim gözümde. hep korkmuştum ben de komik görünücem diye. gözlük numaralarım hep 1.00 de kaldı ama miyop yanına astigmat derdi çıktı. üniversitede lens kullanmayı bi'kez denedim uğraşamıycam yea diyip onu da bıraktım ve gözlüksüz yaşama alışmaya çalıştım. şu an dünyayı net görmüyorum sanırım, bunu ancak tv de yazıları okuyamayınca taktığım gözlükler sayesinde anlıyorum. hala bi'çok insanı dibime gelmeden göremem, ve bazı adamları bana bakıp baktığını tam anlamadığım için rahat rahat dikizlerim. bu da artık benim hayat tarzım oldu sanırım :)
YanıtlaSil"eve gelip böğüre böğüre ağlardım. Ağlarken de gözlüğü çıkarırdım, bitince geri takardım."
YanıtlaSilAnnecim yaa, kıyamam :(
İçime oturdu resmen :(
Aklımın kenarına yazdım. Çocuğum olunca benim de öğretilecekler listemde :(
Aynı beni anlatmışsın. Ben de 4. sınıfta takmaya başladım, lisede lense geçtim. Lazer konusunda da kararsızım açıkçası. İnternette okuduğum yorumlara göre lazer yaptıranların başına gelmeyen kalmamış, göz kuruluğu, numaranın tekrar artması falan.. Sende böyle problemler oldu mu? Yardımcı olursan sevinirim :)
YanıtlaSilbaşlığı görünce şu an gözlük takman gerekiyor sandım ama mutlu soon :)
YanıtlaSilküçüklüğünde 4 göz olan birisi olarak seni mimledim.
YanıtlaSilgeliniyor, sorular alınıyor ve yayınlanıyor.
yazmayana yaptıracağım şeyi ise metnin altında yayınladım.
http://xcoach.blogspot.com/2011/12/xcoach-mim-noel-babadan-istekler.html
Ben de bi kaç sene önce ablama güneş gözlüğü almak için bana gözlük yazdıralım da indirim olsun diye göz doktoruna gittik annemle (yannız çingenliğin de bu kadarı :D) doktor muayene edeyim dedi de bi baktım meğer ben görmüyomuşum :D Adama harfleri seçemiyorum dedim de annem de çıkınca bana ne güzel numara yaptın dedi. Ne numarası gardaş dedim görmüyom :D bayağı trajik öğrendim anlıcağın :D Seni de gözlüklü düşünemedim bi an :D
YanıtlaSilBenim de kızım okulda tahtayı göremediği için gözlerini kısıyormuş, sonra da tahtayı göremediği için ayağa kalkmaya başlamış. Öğretmeninin bu noktaya gelene kadar beni uyarmamasına da sinir oldum, televizyonu çok yakından izlediğini farkedince ben kendim öğrendim. Doktora gidelim dedim anne ben dörtgöz mü olucağım diye ağlamaya başladı. :) Dünyagöz hastanesinde muayene eden doktor sen ne kadar güzel oldun demeseydi bu dörtgöz muhabbeti uzar giderdi heralde.
YanıtlaSil