İzleyiciler

22 Şubat 2012 Çarşamba

İstifa Noktasına Gelen Kızın Dramı - part I

İşimi kusursuz yapmaya çalışıyorum. Sonuçta eğitimini aldım ve bu yönde çalışıyorum. Neden başkaları, bunu şöyle yapsana, bak şöyle yapmalısın diye düzeltmeye çalışırlar? Benim iki elim var ve ben onların işlerine karışmıyorum. Her dakika yüzümün şekli değişiyor, anları anlarını tutmuyor. Angry birdsten farkım kalmadı amk.

Gerizekalı sarı sürtük, sen misin benim patronum? Sana yardım etmek benim görevim bile değilken, 5 işten 1inde aksaklık çıkınca neden düzeltiyorsun beni? Sen yanlış yapıp benim zamanımı aldığında ben sesimi çıkarıyor muyum? Ayrıca neden çıkarayım ki, bunu hep yapmıyorsun sonuçta, arada olur öyle insanlık hali diye düşünebiliyorum ama sen bunu neden beceremiyorsun ve günümün psikolojimin içine sıçıyorsun. Enerjimi emiyorsun!

Hele sen odun patron, çubuk yutmuş gibi yürüyüp yavaş hareket ederken cool olduğunu mu sanıyorsun? Söyleyeceklerini söyleyip, daha konuşma bitti mi anlamadan neden telefonu kapatıyorsun? Üç kuruş veriyorsun diye mi bu hakkı kendinde görüyorsun?

Ve sana gelelim tek kaş, sana yüz vermedim diye mi bütün bu tavırların? Eee o zaman neler yapıyorum izle. Fazla muhabbet, tez ayrılık getirirmiş derler ya doğruymuş. Bu ofiste de bu senin için geçerli.

Beni çıldırttınız lan bugün. Daha regl bile olmadan size dayanamıyorsam, bir hafta sonra ne bok yiyeceğim. Onca işin arasında internete girdim ve iş başvuruları yaptım. İyi bir yer ile görüştüm bugün ya da yarın gideceğim. Bakalım olumlu geçerse, sizi göt gibi bırakmayı planlıyorum. Allah'tan hayırlısı. İşsiz kalmak dert, işe girmek dert. Ne bok yicem bilmiyorum. Aldırmamam lazım ama ben aslan burcuyum bazı şeyler gururuma dokunuyor. Takdir edilmeyi beklerken, şuursuz yetkisiz insanlar tarafından uyarılıyorum. Mutlu ve huzurlu olacağım bir iş yeri istiyorum çok mu?!

20 Şubat 2012 Pazartesi

Eskiden kızlar anneleri gibi yemek yapardı, şimdi babaları gibi içiyorlar.

Neler oluyor emin değilim. Aslında kendimi bütün olarak ele aldığımda çok iyiyim. Parçalara bölüp, inceleyelim dersek biterim. Ele alınacak bir şey kalmaz. İyi kötü bir iş buldum ve daha bir ayımı doldurmadan daraldım bile. Aslan burcu olduğum için böyleyim sanırım, kariyer ister ama üşenir. Gezmeyi, lüksü pek sever ama tembeldir. Vay anasına işte o benim.

Bütün hafta, cumartesi günü gelsin diye çalışıyorum. Cumartesi öğlen işten çıkıp ya eve geçiyorum, ya da arkadaşlarımla bişiler yapıyorum. Akşam eve geçip bir güzel hazırlanıyor ve her zaman gittiğimiz yere geçiyoruz. Yabancı müzik çalan, itiş tepiş bir yer. Tabiri caizse, it gibi içiyorum. Kusuyorum bazen. Masaların, koltukların üzerine kadar çıkıp dans ediyoruz. Yorulmak bilmiyorum. Çabuk sarhoş olmak için, aç karna gidiyorum. Yoksa orayı, müziği ve insanları çekemiyorum.

Aklıma gelmeden yapamıyorum, haftada sadece bir gün bu kadar içmem acaba beni alkolik yapar mı? Ben alkolik mi oldum?

16 Şubat 2012 Perşembe

Seviyorsan kal. Yarın ölebilme ihtimalim var.

Yarın; sesimi duyamacağın kadar uzak olabilirim mesela.


Dokunamayağın, göremeyeceğin, soramayacağın, kızamayacağın, kırılamayacağın, inanamayacağın..

Bir kez daha benimle gülemeceğin,

Gözlerini kaçıramayacağın..

Tüm cümleleri söyleyip isteyip de susamayacağın..

Aynı sokaktan geçemeceğimiz, aynı şarkıyı dinleyemeyeceğimiz, kavga bile edemeceğimiz,

Kal diyemeyeceğin,

Ayrılamayacağın, hatta gidemeyeceğin kadar yok olabilirim.



Seviyorsan kal. Yarın ölebilme ihtimalim var.

13 Şubat 2012 Pazartesi

Ofisten dedikodular

Merhabalar. Uzun zamandır yazamıyorum ve sizin yazdıklarınızı okuyamıyorum. Twitterdan yazdığınız kadarı ile neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorum.

Benim hayatım iş, gezmek ve ev olarak devam ediyor. İş yerinde 3. haftam bitti. Bu 3 hafta içinde en az 5 kez istifa etmeyi düşündüm. Ertesi sabah ise, bu fikrimden vazgeçtim. Bana soğuk davranan patron, düzeldi. Diğer yaşl gıcık olan ise, sinirimi bozmaya devam ediyor. Dengesiz sarışın var bir de, o ise hala dengesiz. Sinirimi bozduğu günün, ertesi sabahı ona günaydın demiyorum ve o gün içinde benimle muhabbet etmeye çalışıyor. Totosu havada. Ama karşısındaki, lazanya.

Bu hafta çok zor geçti. 2 haftadır hastayım. Bu da yetmezmiş gibi, Ankara'da yolların kapanmasına sebep olan kar beni daha da sinir etti. Yolların kapandığı haberini 15:00da alan patronlar, bizi 17:55te çıkarttılar. Normalde zaten çıkma saatimiz 18:00. Hadi erken çıkıyoruz demesinler mi! Neyse ben yine 18:00da çıktım. Yoldan ne otobüs ne dolmuş ne de taksi geçiyor. Bütün seferler iptal edilmiş. Bi 10dk bekledikten sonra ertesi gün istifa etme kararı alarak tam 1 saat 15dk o karda yürüdüm. Ağlayarak tabi... Zaten hastayım bir de soğukta o kadar yürüyünce aklımı kaçırdım resmen. Neyse ki, bir arkadaşımın oturduğu semte yaklaştım. Allahtan aklıma geldi. Aradım ve onlara sığınıp, sığınamayacağımı sordum. Kabul ettiler sağolsunlar :) Orada biraz ısındıktan sonra arkadaşım beni almaya geldi. O ne gündü dedim. Ve sabaha istifa etmekten vazgeçtim.

Bu iş bana iyi geldi çünkü. 3 kilo verdim, psikolojim düzeldi. Para kazandım. Daha ne olsun değil mi?

Ofisteki 2-3 kişiye bakmazsak, diğerleri çok dengeli ve iyi insanlar maşallah.

not: bu yazıyı cumartesi yazmıştım ama yayınlayamadım. bu da böyle bir şey işte :)
öptüm sizi! :*

4 Şubat 2012 Cumartesi

İş yerinde yazılan, ilk posttan selamlar.

Cumartesi 07:00de uyanmak ve 08:15 mesai saati olan işe, 08:32de gelip imza tutanağı imzalamak nasıl bir duygudur bilir misiniz? - haa unutmadan, bi de bugün yarım gün. 15:00e kadar buradaym amk - öhümmm!

Bu psikoloji ile yazmaya devam ediyorum. Ofiste ilk haftamı bitirdim. Güzel geçiyor fakat işe başladığımın 5.günü mesai saatimi yarım saat arttırdılar. Yüz yüze görüşmeden hemde. Herkese dağıtılan kurallar kağıdı ile bunu bildirdiler. İş görüşmesinde ben size öyle mi yaptım lan? Bende hiç sorgusuz, yine 08:30da geliyorum. Sorarlarsa söylerim, biz bu şekilde anlaşmadık. O zaman bende ay sonunda farklı maaş isteyeyim, nasıl olur?

Ulan var ya, çalışmak bi dert çalışmamak bi dert. En güzeli ya koca parası, ya baba parası :p hahah İt gibi çalışıp aldığım para zaten çok komik. Çekilecek çile mi bilmiyorum ama bugün gizlice başka bir yere iş görüşmesine gideceğim. Bakalım belki oranın şartları daha iyidir. Gidip görüşmem lazım. Bir ay deneme sürecinde kararımı vermem gerek. Burası soğuk. Ankara'nın en soğuk semtlerinden birisi. Daha iki gün önce hasta oldum, hala kendime gelemedim. Aslında yine dır dır yapmak için gelmiş gibi olmayayım. Güzel şeylerde var. Ofiste yemekler harika, insanlar iyi, huzurlu, çoğu genç. Benim özel hayatım, karışık. Bu sefer cidden karışık hemde. Ne yaptığımı çok iyi biliyorum emin adımlar atıyorum ama sonuç pek planladığım gibi olmuyor :) Kötü de, olmuyor ama şaşırtıyor. Fazla derine inmeden anlatma kararı almıştım kendimce. Zor tutuyorum kendimi. Gitmezsem, yazarım. Bu nedenle, gitmeliyim.

Öptüm sizi.
Twitterdan takipte kalın. - lazanyam

-Aaa unutuyordum bi de bişey olursa, mail atın. lazanyaa@hotmail.com.tr