İzleyiciler

16 Ekim 2019 Çarşamba

Kaç yıl geçti aradan ayrı gayrı

Say hi!

20.11.2017 tarihinde geri dönüyorum yazısı yayınlamışım. Allah da benim belamı vermesin ya! Hayattaki istikrarsızlığım burada da kendini belli etti. Başka ne diyebilirim ki...

bridget jones ile ilgili görsel sonucu

Neler oldu neler... Hangi birinden başlasam bilemiyorum. Etrafımdan 5-10 kişiye deşifre olmuş olmakta beni germiyor değil hani...

Bu gerginliği, bu kopukluğu bir youtube kanalı açarak günlüğü sözlü ve görsel olarak orada mı devam ettirsem diyorum.

Burada artık benim dönemimden kim kaldı ki? Bloga ilk başladığımda en büyük destekçim Pucca bile neler neler yaşadı, instagramer olduk hepimiz. Yeniliklere ayak uydurduk diyebiliriz fakat burada yazmanın verdiği etkiyi başka hiçbir yerde bulamadım. Ve gittiğim için size de hissettiremedim.

Sağlığım yerinde. İyi sayılırım.
Okuyanlar yorum bıraksın (eski günlerdeki gibi)

26 Kasım 2015 Perşembe

Bu dünyada neyi çok istersen, o senin imtihanındır!

Bu dünyada neyi çok istersen, o senin imtihanındır.

( Hz. Mevlana )


Öyle değil mi ama? Kim ne derse desin, nasıl düşünürse düşünsün. Şu hayatta en büyük imtihanım hep ilişkiler yönünde oldu. "yüzü gülmedi" derler ya öyle oldu, ya sebepsiz yere terk edildim, ya hak etmediğim durumlara maruz kaldım, hele en sonuncusu "bunalıma girdim" deyip 5 ay sonra sümük sürmeyeceğim bir kızla evlendi. Olaylar hep şaka gibi gelişti, deli gibi aşık oldum mu? Olmadım be. Bir sonraki ilişkime tertemiz sıfırlanmış bir kalple başladım hemde. Ama yok, çok istiyorum imreniyorum özeniyorum ya olmaz, olmuyor.

Hep böyle ön yargılı mı yaklaşıyorum? Tabi ki hayır! Her başlangıçta, bambaşka bir lazanya oluyorum ve umutların, ümitlerin, hayallerin ve pozitif ruhun bir mankeni olup çıkıyorum. Sonuç, hüsran tabi.

Bu aralar kendimi o kadar yalnız, o kadar mutsuz, ümitsiz, hayalsiz, memnuniyetsiz hissediyorum ki yaşama isteğim yok neredeyse. Dolunaydan falan mı dedim ama yook değil valla. Para kazanmak için işe geliyor, pijamalarımı giyip candy crush oynamak için eve gidiyorum.

Bunun önüne geçmem gerekiyor, dediğim gibi lazanya bu olmamalı. Bir şeyler değişmeli artık. Yolunda giden şeyler sadece sağlık ve iş olmamalı. Tabi onlar yolunda gitmeye devam etsin ama diğer istediklerim de olsun be! Ne olur yani? Kimseyle görüşesim gelmiyor, kol gibi para ödediğim spor salonuna da gitmiyorum mutsuzluktan, isteksizlikten. Bakalım haftaya psikologa gideceğim. Tavsiye üzerine aldım ismini aradım, lütfen erken bir tarih olsun dedim.

Ümitliyim bu konuda, en azından umudum var. İyi gelebilir!



24 Kasım 2015 Salı

gittin mi tam gideceksin o yürekten

ayrılık kararı aldın, bunu söylemedin. cevapsız kalan aramalar, cevapsız kalan mesajlar ...

kendi kendime anladın ki bitmiş :)

hadi buna da tamam.

sonra bir mesaj geliyor bir hafta sonra;

ister korktu de, ister bağlandı de, ister şerefsiz de


-tabi ki "şerefsiz" olacaksın :)

aradan 1-2 hafta daha geçer, aynı anda yaşadığınız şehirden uzaklaşıp bir başka şehre gitmişsiniz haberiniz olmadan. kısa bir kaçamak, huzur arayışı diyelim. bunu öğrenip, "sende mi buradasın?" mesajı kadar gereksiz bir şey daha yok.

ne emmeye ne gömmeye geliyorsun, bu işler böyle olmaz.
gittin mi tam gideceksin o yürekten.
iyi de o işler öyle olmuyor işte.

5 Eylül 2014 Cuma

Durum Ciddi Beyler

Allah'ım aklıma sahip çık! Tilkiler dolaşıyor, sabrım azalıyor, tahammülüm yok denecek kadar az.
Oldukça da alınganım...

Sinir katsayım çok yüksek. Regl zamanında izinli falan olsak? Bu durumun ciddiyetinde değil mi kimse? Yoksa ben şuan abartıyor muyum?

Herkes gitmiş, tek başıma kalmış gibi hissediyorum. Oysa sıradan bir gün.

17 Mart 2014 Pazartesi

Acının sonu vardır, ama pişmanlık hep kalır


Bir sene kadar vakit alması koymuyor ama ruhen götürdüklerinin hiçbir şekilde bedeli ödenemez bence...

Eski sevgilime verdiğim şansları, bakkalın çırağına verseydim 5M Migros açardık.

Adamın asla ve asla düzelmeyeceğine adım gibi emin olmam aralıklarla ayrılıklarla 1,5 - 2 seneyi buldu. Aklımda soru kalmaması da her şeye değer.

Bir daha dönerse, eskiden ölüp bayıldığım fakat artık düzen tutmayan karaktere sahip olduğunu anladığım o adama, kapı duvar. 

Ayrılık ihtimali evlenmelerde bile çokça yaşanıyorken, ilişkisi sırasında olmaması mümkün mü? Tabi ki değil. İşte bu nedenle, ilişkisi sırasında *sıfır hata* benim kuralımdır. Pişmanlık yaşamak hiç bana göre değil.


“Elinden geliyorsa kimseyi üzme. Bırak, onlar seni üzsün... 

Çünkü acının sonu vardır, ama pişmanlık hep kalır."



21 Ocak 2014 Salı

Hepsi Benim Hatam

Arkadaşlık kavramından zerre kadar anlamıyorum.

zor zamanlarında yanlarında oluyorum, hasta olduklarında bakıyorum, paraları olmadığında ucuz planlar yapıyorum, elimde olanı paylaşıyorum, elin insanları onları üzmesin diye çabalıyorum, başka arkadaşları onlara kazık attığı zaman yanlarında ben oluyorum, haksız oldukları zaman sırf beni iyi arkadaş bilsinler diye rol yapmıyorum, onları üzen kişileri sevmiyorum, sözlerime yazdıklarıma dikkat ediyorum, açık sözlü davranıyorum, küstüğüm kırıldığım zaman bile öyle kolay belli ediyorum ki kırılan kalbimi onarsınlar diye...

yemin ederim ben arkadaşlık nedir bilmiyorum.
bunları yaptığım yetmezmiş gibi bir de utanmadan karşılık bekliyorum.
onlar da benim zor zamanımda yanımda olsun istiyorum, neyin var, ihtiyacın var mı bana desinler istiyorum, sadece sosyal etkinliklerde değil benim canım sıkkınken de yüzleri yüzüme baksın istiyorum, ben aramadığım zaman ne oluyor lan sesin çıkmıyor desinler istiyorum.

ama çok şey istiyorum.

arkalarından laf söyleyen oyun oynayan, ağızlarına sıçan insanlarla yeyip içer bu arkadaşlar.
kimi gelir bir kız için,
kimi gelir bir erkek için,
kimi gelir bir ortam için satar sizi.

ben arkadaşlığı, dostluğu bilmiyorum.
ben kardeşliği bilmiyorum.

ben onca yaptığı şeye rağmen bencil ilan edilen, aptalca şeylere trip atan biri olarak görülürüm.
haklısınız, ben sizin arkadaşlık kavramınızı bilmiyorum.

27 Aralık 2013 Cuma

Daha ne kaldı geriye, bana dair?

Selamlar!


Uzun zamandır beni takip edenler okumuştur elbet ama kısa bir özet geçeyim, 2013'e girmeden bir hafta iki hafta sevgili olaylarına girmiştim. Hatta http://lazanyaaa.blogspot.com/2012/12/2013e-bir-hafta-kala-yazs.html bu yazımda da anlatmışım. Evet bu adam bitti gitti. Uzun süren, sevimsiz bir ilişkiydi...

Yaz tatilim kötü geçmişti 2012'de. http://lazanyaaa.blogspot.com/2012/08/yalnz-gecen-bir-tatil-ve-dogum-gunu.html birazcık burada da anlatmışım olayları... Ama neyse ki bu sene bir sürü tatil yapıp keyfini çıkardım ☺

Gelelim esas konuya, 2010 ve 2011 yıllarındaki yazılarımda hep sevgili siparişi verdim 2-3 yıl geçmiş üzerinden neler neler istemişim. Hatta birinde hattın Avea olsun yazmışım :)) Girip düzelttim az önce orayı, işim olmadığından param yokmuş demek ki. Kontörlü mesaj paketi falan mı alıyordum acaba ayahaha görünce baka kaldım öyle. 

Gelelim o iki yazıya, tek link veriyorum ikisine de ulaşabilirsiniz:


İstediklerimin kaçı karşıma çıktı ki? Belki bir çoğu ama hepsi tutmadı. Bu nedenle de olmadı.
Yarın yurt dışına çıkacağım. Belki orada 2014 için sevgili siparişimi veririm ve karşılaştırırız 2010da ve 2011de neler istemişim neler değişmiş bende.

Çok değiştim aslında, yoruldum. Büyüdüm. Hayat, babam ile benim ağzıma sıçıp beni çocukluktan önce büyütmüştü ama durmak bilmedi. Hala devam ediyor. ..

Bir sürü şey yazmak için girdim ama böyle oldu. Belki bugün ikinciyi yazıyı yazarım. Tam olarak ne anlatmak istediğime karar vermeliyim. 

Öpücükler :*

4 Ekim 2013 Cuma

adı köfte olsun

güneş gören 1+1 ev.
sağdan soldan toplanmış eşyaları birbirine uydurmaya çalışıyoruz.
halimiz biraz komik.
yemek yapmaya üşenip, akşamlarımızı çay bisküvi partilerine ayırıyoruz.
çok sıkıcı değil mi izlediğim ergen diziler?
konu ben olunca, sana sıkıcı bile gelmiyorlar, izliyorsun.

biraz sessizlikten şikayet ediyorum.
iş çıkışı siyah papyonu olan şeker bir köpekle geliyorsun eve.
ikimizde köfte severiz, adı köfte olsun!
bizim o artık, ikimizin.

haftasonlarımız benim kek yapma çabalarım ile geçiyor,
mırın kırın etmeden tadıyorsun.

uff hala havuçlu tarçınlının tarifini alamadım, söyleniyorum.
öpüyorsun geçiyor.

haftaiçi iş güç telaşlarımız, öğle tatillerinde birbirimizi görme çabalarımız...
akşam evde hırçın sevişmelerimiz.
sabah uyanışlarımız.
huzurumuz... 

23 Temmuz 2013 Salı

Kısmetse bu yılın sonuna kadar yüzük takıyoruz. 2014'te düğün var.

Heyecan dorukta, bu yılın sonunda yüzük takılıyor artık direk nişan mı olur söz mü kesilir bilemiyorum.

Düğünü yaza getirelim de sorun değil, hatta bahar...
Kır düğünü, uçuşan elbiseler.
Abiyeler olmadan, kıvrık hafif dalgalı saçlı kızlar.
Ceketsiz erkekler, jilet gibi pantolonlar ve köseleden kaçan ayaklar. Ne kadar huzurlu...

Başımda papatya tacı, dantelden yapılmış gelinliğim kabarıklıktan uzak ve sade.
Kolumda hoş bir damat, sevgi dolu gözlerle bakan. Ne kadar huzurlu...

Düğünü duyunca heves edip, kendilerine minik gelinlik aldıran küçük kızlar.
Küçük adam gibi giyinen, ufak delikanlılar.
Sevdiklerimiz, dostlarımız ve aile hatır falan derken çağırmak zorunda olduklarımız.
Ne kadar huzurlu...

Siyah son model bir gelin arabası, bembeyaz süslerle süslenmiş. Kelebek gibiyim adeta.
Sonunda Lazanya muradına erdi, çok şükür kurtulduk artık yazmayacak sevgilim öyle yaptı böyle yaptı diye sevinen siz...

Tabi bunlar sadece annemin gittiği falcının dedikleri çıkarsa olacak ☺

Demiş ki: "senin kızın bu sene sonunda yüzük takacak, seneye de evlenecek"

ahahahhahahahahaha

Çok kötüyüm lan dimi ☺


Sana neden katlanıyorum?

Tanışmamızı ve geçen ilk ayımızı hala unutamıyorum. Rüya gibiydi, hayatımda tatmadığım duyguları tattım. Umursamaz cevaplarıma kızıp, "ben ciddiyim" dedin. Kimse bana bu derece net yaklaşmamıştı, sevdim.


Her ilişkide bulduğumuz bahaneler sende yoktu, hızlı gittin ve tökezledin.

Tam 1 yıl oldu, günaydın mesajlarına hasret kaldım. Tatlı sohbetlerin özlemini yaşıyorum.

Bunlar ve anlatmadığım daha nice olaya rağmen sana neden katlanıyorum bilmek ister misin?
Çünkü hala o ilk ayımızda adamın kalbini taşıdığını düşünüyorum. İnciniyorum, üzülüyorum ama savaşıyorum. Ben yenilirsem, sende yenilirsin.

Belki biri alır götürür beni, pişman olursun.
Belki katlanma durumumun son kullanma tarihi dolar, yalnızlığı göze alır giderim.

Ya yeniden başlarız ya da biter.
Bu sefer dönüşü olmaz. 
Biteriz.