Üzerimde nasıl bir elektrik var bilmiyorum ama ilişkiler konusunda ne hızla birini çekersem kendime, o hızla da kendilerini soğutuyorlar benden. Blogtan ve twitterdan çok sıkıldım. Afakanlar basıyor. Sürekli mutsuz, depresif, yaralı, acılı kızı oynamaktan çok sıkıldım. Normalde dışarıda çok neşeliyim. Burada ve aşk hayatımda neden böyle oluyor anlamış değilim. Kimse de anlayamıyor zaten. Boktan bir yazı yazıp ya da boktan bir twit attıktan sonra günlerce ağlamıyorum. Bir iki dk sonra güldüğüm, ulan ne yazmışım ben dediğim çok oluyor. Sadece fazla duygusal biriyim.
Her zaman yaşamak istediğim aşk, kursağımda kaldı hep. Taktik yapan insanlara inatla, doğru kalmayı seçiyorum. Bir çoğunuz, "seni özledim" mesajını günler haftalar sonra atarken... Ben buluşmadan 1-2 saat sonra bile atabiliyorum. Çünkü "özledim" işte. Var mı ötesi? Neden tutayım ki içimde? Ne saçma. Cidden kim ne derse desin çok saçma geliyor. Öyle bir adam olmalı ki hayatımda, özledim dediğimde aynı elektriği alıp evet lan bende diyebilmeli ve sonra nasıl olsa elde ettim diyip gitmemeli. Gidenler zaten gidiyor ve döndüklerinde asla eski beni bulamıyorlar. Olmuyor, yapamıyorum. Ya o hızla, aynı elektrikle devam edecek korkmadan... Ya da defolup gidecek.
Bir çoğu soruyor neden cinselliği yaşamıyorsun... Ulan aşk yaşattınız mı ki, doya doya sevişeyim. Bu adam da psikolojimi siker mi acaba diye düşünmeden içimden gelen cinselliği yansıtayım. Yok olmuyor! Zorlamıyorum. Ben arayıp bulmuyorum kimseyi, beğenen oluyor, tanışmak isteyen oluyor, arkadaşımın arkadaşı oluyor. Oluyor işte. Ama ben kimseye yamanmıyorum.
İş görüşmelerine gidiyorum, ailemle yaşıyorum, arkadaşlarımla süper vakit geçiriyorum, sağlık sorunları yaşadığım oluyor ama buraya her boku yazmıyorum. Sadece ilişkiler, duygusal boşluğum ve kalbimin atışlarını yazıyorum. Çünkü ben sevmeyi seviyorum. Benim sevgimi tadan adamlarla keşke sizleri tanıştırabilsem, ah bir anlatsalar. Neler yaşadığımızı, benden sonra kimseyle yapamadıklarını. Benim duyduklarımı bir duysanız görseniz.
O an üzüldüysem, onu 1000 ile çarparak anlatıyorum çünkü öyle yaşıyorum bu elimde değil. Eski yazdıklarımı dönüp okuduğum zaman, yuh lan ne çok şey hissetmişim diyip kendime gülüyorum, kızıyorum. Ama bu adı üzerinde günlük. Benim günlüğüm. Günü gününe hissettiklerimi yazıyorum. Ve inanın çok sık dönüp okumuyorum geçmişi. Çünkü saçma geliyor. O an yaşadım ve bitti. Hayatımın doğru düzgün adamını bulamadım ki, siktir çekeyim kapatayım şu blogu. Bu ne boktan hayattır. İsyan ediyorum böyle bazen.
Ama dün gece dua ederken ağladım çok ağladım hemde. Yastığım çok ıslandı. Diğer yüzünü çevirdim öyle uyudum.
"bunların hepsi geçecek. geçecek Allah'ım" dedim.
Bana verdiği şeyler için teşekkür ettim. Etrafımdaki iyi ve sağlıklı insanlar için dua ettim, teşekkür ettim. Çok mutlu olursam eğer, alma canımı, isyanlarımı görme, unut dedim. "geçecek" dedim.
Ve uyandığım günüm yine bok oldu. Ne yapayım şimdi, söyleyin. Sikkodan olaylar oluyor. Kendime söz veriyorum, uzak duracaksın kimseyi tanımayacaksın diyorum ve biri karşıma çıktığında "ulan acaba bu kaderim mi, bu doğru kişi mi, bu mutluluk mu" diyorum ve verdiğim bütün sözleri unutuyorum. Sanki hiç kimseden hoşlanmamış gibi, aklımdan yüreğimden herkesi her şeyi ve bütün yorgunluğumu atarak yeniden bir yola çıkıyorum. Yolda yine arabada fazlalık oluyorum ve yol kenarında iniyorum.
Bu nasıl bir durumdur anlamanızı beklemiyorum ama anlamayanlar da ötmesin bik bik. Şimdi kendime söz veriyorum, kimse ile tanışmayacağım artık. Kimseyi öğrenmeyeceğim. Yalnız ve mutlu öleceksem bile bunu sağlam bir kalple yapacağım. Blog yazmaktan da artık çok sıkıldım. Daraldım. Günlerce küfür etmek istiyorum. Kimseyi umursamıyorum ve umursamadıkça daha fazla güçleniyorum. Şuan güçlüyüm, kararlıyım. Bu psikoloji ile borçluya bile hakkımı helal ettim, düşünün siz. Ulan dedim ettiğim beddualar dönüp bana mı geliyor acaba. Kime ne dediysem hepsini geri alıyorum. Herkes kalbine göre yaşasın. Herkes mutlu olsun. Bir gün elbet bende olurum.
Bu blogu kapatırsam ve ileride çok mutlu bir blog adı görürseniz bilin ki benim. Yanımdaki adamı nasıl sevdiğimi, onun beni nasıl sevdiğini, süper işimde ne kadar mutlu olduğumu, arabamı evimi yazlığımı aldığımı, ne kadar sağlıklı olduğumuzu yazacağım. Kahkahalar atacağım. Bembeyaz ama ara ara renkli bir blog olacak. Belki sevdiğim adamla fotoğraflarımı paylaşacağım ama ben çok mutlu olacağım. ÇOK MUTLU OLACAĞIM.
-bunca zaman yorum yazdınız mail attınız, sorular sordunuz, destek oldunuz. ihmal ettiklerim için özür diliyorum, hepiniz hayatımda haberiniz olmasa da vardınız. teşekkür ederim.
bunu son ses dinliyorum bu aralar,
http://www.youtube.com/watch?v=B2KfL9OPhqU