Doğduğum da evdekiler dayak yiyordu, dedikleri yanlış anlaşılıyordu ya da hiç anlaşılmıyordu. Şiddet görüyor ve maddi manevi yıpratılıyordu. Bir fiske bile yemedim! Diyemem. Ağır dayaklar yedim ama o'nlar kadar değil. Alkol kokarak gelen bir baba, sanırım baba tanımınız bu değildi. Aldatan bir eş, sanırım koca tanımınız bu değildi. Çok eğitimli olmayan fakat işinde başarılı bir adamdı. Zamanın şartlarına göre güzel bir para alıp, karı kızla alkolle kumarla maaş günü eve geldiğinde, "hadi bu ay sen geçindir evi" cümlesini kurardı, kira parası, mutfak masrafları, elektrik su yakıt, kredi kartı ödemeleri, yıllardır bitmeyen bir kooperatif ödemeleri ve çocukların dersane kurs anaokul okul ihtiyaçları bunların içindeydi. Sessiz kalan ve evin en küçüğü ben tarafından peygamber sanılan bir anne bunları idare etmeye çalışırdı. Yüzündeki izleri makyaj malzemelerinin yardımıyla kapatır işine giderdi. Babam evde en çok beni sever ve şımartırdı. Fakat yine de bir durum olduğunda şiddet uygulamayacak kadar sevmedi, sevemedi... Pazar günleri at yarışına ya da arkadaşlarının yanına gidip geldikten sonra bana, lunapark veya hayvanat bahçesi sözü verirdi, balkonda arabasının sesini duymayı beklerdim. Evdekiler beni oyalamaya çalışıp, unutmam için çabalarken akşam olurdu ve yarınki okul için uyuma vaktim gelirdi. Kızların, çocukların pazar, babalarıyla geçirme günü iken bu benim için artık bekleme günü haline gelmişti... Her pazar yeniden ümitlenip, söz alırken yine aynı hüsranla, eve geldiğinde verdiğim tepki yüzünden yediğim dayakla ağlaya ağlaya uyumam kolaylaşırdı. Kalbimin kırıkları yatakta daha da çok canımı yakar, batardı. Asla evde küfür edilmezdi, hatta ilk -el hareketi ve küfür- öğrendiğimde, baba bu ne dediğimde bile dayak yemiştim. Olmaz o öyle, kötü bir şey, yapma gibi uyarılar yerine büyük olaylar çıkardı. Asla veli toplantılarına gelmedi, asla annemle aşk dolu el ele yürürken göremedim onları, asla benim ödevlerime yardım etmedi ve aslalar çok...Boşanma gerçekleşirken olan çirkin olayları yazamıyorum çünkü yüzlerce belki binlerce gerçekleşen şeyleri artık hatırlayamıyorum. Yıllardır babamla görüşmüyorum, üniversiteye gittiğimde ne bir kere aradı ne de bir maddi yardım yaptı. Bana ve aileme hiç bir faydası yoktu. Çok ağladım, herkes babasından bahsederken benim boynum hep eğik kaldı. Fakat ben annemi anlatırken de onlar imrendi. Hem babam oldu, hem annem canım annem. Olayları anlatıp, konuşmadığımı söylediğimde -o senin baban- cümlesini duydum, duymak istemediğim halde. Herkes kendi yaşadığını kötü bilirmiş, belki beni anlamayacaksınız, yaşamadığınız için eleştirecekseniz fakat yazmak istedim. Bu kadar açık gönüllükle anlatabiliyorum çünkü ben ailemin başını önüne eğdirecek bir şey yapmadım. Ne bir yardım alıyoruz ne de başka bir şey. Biz güçlü ve mutluyuz. Ailelerinizin, sizin yanınızda olan babalarınızın kıymetini bilin. Geleceğe ilerisine bakıyorum... Beni istemeye geldiklerinde nerede olacak o. Kötü bir şey yapacak mı neler olacak. Anlatıyorum ama anlayamazsınız. Of diyorum fakat artık ağlamıyorum.
Gördüğüm yalanlar, oyunlar, aldatılmalar ve şiddet sonucunda kimseye güvenemiyorum. Babama benzesin, sevdiğim erkek diyen kızlar gibi olamıyorum. Neredeyse bir yıl önce bitirdiğim ilişkimi asla özlemiyorum. Küfür yersem, dayakta yerim diyorum.
Yaralıyım belki de.
Yürekten derin yaraları.
Kalbim façalı.
Aklım karalı.
*Babalar günün kutlu olsun, anne...
Ve yaptığım anket sonucunu aktarıyorum.
baba konusunda pek şanslı kız çocuğu yok sanırım, en azından bizim devre ve öncesi için diyorum.
YanıtlaSilkadın olmak kolay değil kız çocuğu olmak niye kolay olsun? neyse o ayrı konu.
en güzelini sen demişsin: biz güçlü ve mutluyuz.
daha da dönüp ne arkana ne etrafına bak :/ olmayan bir şeyi eksikliği (ya da varlığında faydası) yoksa niye arıyorsun ki? boşver...
Cidden her satırını üzülerek okudum ama anlayarak değil. Anlayamam, çünkü ben tam tersi bir babanın çocuğu olarak büyüdüm, sevgi şefkat aşk dolu bir adamın çocuğu, ne kadar anlayabilir ki!? Çok küçük yaşımda da (10) kaybettim o güzel adamı. Yıllarca, annem babam oldu, Ve gerçekten babama benzeyen bir adam aradım hep. (Hala ümitliyim bulacağım:)Üzüldüm, çok üzüldüm ama emin ol! Hani, bazı salak tv programlarında, ''ne olursa olsun o senin baban/annen öp elini'' diyen sunuculara ne kadar kızdığımı öfkelendiğimi hatırlıyorum. Neyse şu durumda babalar gününde babasızlığını çocuğuna hissettirmeyen, o sorumluluğu yüreğinde babalar gibi taşıyan anneler(imiz)in ellerinden öpüyorum...
YanıtlaSilseni anlıyorum lazanyam.
YanıtlaSilçok güzel ifade etmişsin..
YanıtlaSilsenin yaşına kadar çok benzer şeyler yaşadım, sonrasında onu kaybettim.
bayramlar gibi, babalar gününüde hiç sevmem.
benimki de değişik bir baba. mesela en çok beni severdi çok ayrı tutardı herkesten.. başka şehirde çalışırdı biz istanbulda otururduk sonbahar ve kışın birlikteydik bahar gelince giderdi geri. ve her gelişinde beni über şımartırdı. her akşam lunaparka giderdik her gün kinder surprise alırdı ki o zaman pahalıydı...
YanıtlaSilbüyüdüm, ne zaman babamın kurallarına uymamaya başladım ne zaman istemediği halde arkadaşlarımda kaldım makyaj yaptım babam buz gibi soğuk bi adam oldu. ben mutfağa gittiğimde mesela o da ordaysa mutfaktan gider ama bunu tripli bi şekilde yapmıyor soğuk ve tanımıyor gibi yapıyor mesela.. babamla benim ilişkim bu kadar. bir yere giderken ve geldiğimde öperiz birbirimizi, özel günlerde öperiz ama sadece öperiz. uzamaz o samimiyet..
sister bu kadar ağır ve derin olduğunu bilmiyordum. Senin güçlü ve olgun bir kız olmanın sebebi bu olsa gerek, anaç davranışların falan bunun kaynaklı olduğunu düşünüyorum, sakın üzülme seni çok seviyorum.
YanıtlaSilHer satırını hatta her bir cümlesini okurken feci üzüldüm, duygulandı ve kahroldum. Başıma böyle bir şey gelmedi, ama çok yakınlarımın geldi. Çok iyi bilmesem de biliyor ve seni anlayabiliyorum. Şimdi anlıyorum ki Annen çok kıymetli bir insan, çok iyi bir Melek. Şimdi anlıyorum ki (zaten biliyordum...) sen çok iyi bir insansın...Olgunluğun, dik duruşun. Tebrik etmekle birlikte üzüldüm senin adına bunca yaşadığın şeye.
YanıtlaSiltüylerim ürperdi okurken, gözlerim doldu. hiçbir baba çocuğuna bunu yaşatmamalı. fakat senin yaşadıklarından öğrendiğin birçok şey var. biliyoruz ki senin çocuğun böyle şeyler yaşamayacak.
YanıtlaSilbu yazıyı bekliyordum merakla
YanıtlaSilhayat herkese farklı yönlerden yaşatıyor olmalı böyle şeyleri
birtek kazanılan deneyimler ve olgunluk karımız sanırım
Seni öyle iyi anlıyorum ki. Yazını okurken kendimi gördüm sanki içinde. İnan sen bu dünyada sahip olduklarıyla şımarıp başkalarını imrendirmek adına cümleler kuran ama aslında sadece "mükemmel" görünmekten başka bir gayesi olmayan ve başka bir karede de sahip olduklarının değerini bilmeyen onlarca kişiden çok daha değerlisin.
YanıtlaSilÇok daha gerçeksin..
Kendine çok iyi bak.
yorum yapmıcam önceden yapmıştım, az gelir çünkü her kelimem.
YanıtlaSilayrıca sçs.
Ah be lazanyam, anneni de tanıdıktan sonra ikinizinde o kadar güçlü olduğunu gördüm ki.
YanıtlaSilO kadar diksiniz ki aslında birbirinizden başka kimseye ihtiyacınız yok.
Bence senin şansın bu, benim eksik tarafım gibi.
anne gibisi var mı bilmiyorum.. en yakın arkadaşı annesini kaybetmiş bir insan olduğum için belkide annemin yokluğunu düşünüp ağlarım bazen, zaman geçtikçe korkarım yaşlanmasın isterim
YanıtlaSilbebeğim sıkma o tatlı canını.
YanıtlaSilgiden gitmiş ve gittiği gün senin gibi güzel bi kız evladını kaybetmiş.senin üzülmen değil onun üzülmesi gerekiyo.....
sen yarın öbür gün iş güç sahibi olur, yuva kurarsın, kısacası toplum gözünde o zaman adam olmup meydana çıkmış olursun işte o vakit babanda meydana çıkacaktır. nereden mi biliyorum aynı şeyi kuzenim annesinde yaşadı 3yaşında terkeden annesi kuzen 30yaşına geldiğinde bir aile kurup ayakları üstünde durduğunda ben senin annenim yivrum zamanında seni bırakıp sevgilime kaçmış olabilirim ama olsun hadi beni sev diye yavşakça karşısına çıktı. tabi kuzen yüzüne bakmadı. gün gelicek sen de intikamını alacaksın lazanyam bu hep böyledir çünkü...
YanıtlaSilb.ktan hayatlar kardesliği.. hosgelmişsin..
YanıtlaSilTüm o kötü şeylere rağmen dik durabilmiş ve çocuklarına en iyi şekilde sahip çıkmış o yüce kadını tebrik ediyorum..Sen de bir o kadar güçlüsün ayrıca,her daim de böyle dimdik dur :) Önemli olan annenle kimseye muhtaç olmaksızın,huzurlu bir şekilde yaşamanız..Başka hiçbir şeye gerek yok.Üzme kendini beybi :)
YanıtlaSilOkurken evlenip bir gün baba olursam çoçuklarıma iyi bir baba olacağıma söz verdim..
YanıtlaSilöldüğünde üzülmiyceksen sorun yok...eğer kalbin azıcık bile sizliycaksa gt gör en azından içindekileri kus.yan odamda annem her annler gününde nefretle bakarım ölse üzülürüm o ayrı ama ne yaşadığını biliyorum ama anlamyorum üzüldüm diye yalan da söylemiycem çünkü 60 tane annesiz babasız çocuğun acılarını paylaşmış biri olarak ben kendim dahil herkesi suçlu görüyorum hayat bu boşuna kızma ...
YanıtlaSil