Neler neler yaşadım, ne badireler atlattım. Ne mutluluklar tattım. Ne sikko şeylere üzüldüm bu kadar zaman içinde. Hiçbirinde yazmak gelmedi içimden. Belki de okunacak kadar güçlü olmadım bu zaman içinde.
Hep paylaşmak istedim. Yorumlarınızı it gibi merak ettim. Ama olmadı. Sanki kolumdan tutup, saçlarımdan çektiler. Yazma Lazanya dediler. Bilmesinler artık, üzmesinler seni dediler.
Yazamadım. Sustum kaldım. Gerçi kendi saçmalıklarıma twitter da devam ettim. Dostlar girdi hayatıma, eski aşklar depreşti ara sıra, canımı acıtanlar olduğu gibi, kalbimi kazananlar da oldu bu süreç boyunca... Hayatımın belki de en acı verici olayını yaşadım. Anlatmak, yazmak için çok zorladım kendimi ama yapamadım. Hala paylaşma konusunda sıkıntı çekiyorum.
Fotoğraflara bakıp ağladım, özledim. İçtim yine ağladım. O'nu bana sordular yine ağladım. Ve öğrendim ki, aşktan, sevgiden daha önemli bir şey var. Değer vermek... Birine değer verdiğiniz an, bitiyorsunuz. İster aileniz geçsin önünüze, ister aşık olduğunuz kişi... Fark etmez, değer verdiğiniz kişi için hepsini ezer geçersiniz. O sizin için bunu yapar mı, düşünmezsiniz bile. Neyse bu olayı sizlere ayrı bir postta aktaracağım.
Hani İstanbul'a gitmiştim. İş arama macerası yaşamıştım :) Sonunu düşünene kahraman olamaz cümlesi ile maceraya atılmış sonra da kuyruğumu bacaklarımın arasına sıkıştırıp Ankara'ya dönmüştüm. Hey yavrum hey. Şimdi ise o zamanlarda imkansız olarak gördüğüm "en sevdiğim iş" dibimde. Çok ayrıntı vermeden geçeyim, net olsun. Çok sevdiğim bir işe başladım. İnşallah devam eder. İnşallah pek çok başarılı olurum. Bendeki, ışığın görülmesi gerek artık :p ahahha Arkadaşlar süper, patronlar süper. Ama ben süper miyim, biraz zaman geçsin de görelim bakalım. Aslan burcu yanım, böyle anlarda kendini gösteriyor. En iyisini ben yapmayalım, başarmalıyım, hızlı öğrenmeliyim... Bu olmuş benim felsefem.
Arkadaşlar ile beraber aldığım alkol karaciğerimi zorlar hale geldi. Özlediklerime, kızdıklarıma, üzüldüklerime, sevindiklerime, geçmişime ve bilmediğim geleceğime içer oldum. Hep bir bahanem var. Babama mı benziyorum acaba zaman geçtikçe? Sonum olur... Nefret ederim kendimden...
İlla tribe bağlıyorum ve sanki beni kurtaracak bir olay olacakmış gibi hissediyorum. Bu belki iş olur, belki para olur, belki fırsat olur, belki de beklediğim dünyalar tatlısı hayali sevgilimin gerçek versiyonu olur :)) Kim bilir ki ... Gerçi çirkinlerin ve çirkeflerin dünyasında yaşarken böyle hayaller kurmayı bıraktım artık. Güvenmiş, sadakatmiş kimsenin haberi yok bu tanımlardan.
Çok dolmuşum be ... Daha hızımı alamayıp yazmaya devam ediyordum ki, bir sonraki posta sakladım kendimi. Uzun ara vermeyeceğim. Hazır başlamışken, yine eskisi gibi devam edeceğim.
Sizler iyi misiniz? Kesinlikle okumam gereken postlar varsa bi haber edin. Neler yaptınız, neler oldu merak ediyorum.
Sanki bir şeyler yoluna giriyor gibi geldi bana özellikle iş konusundaki habere çok sevindim:)sağlığına dikkat et ama,bir şeyler olup biter,birileri gelir geçer,ayağın takılıp sendelemiş olabilirsin ama yola tekrar devam etmeye başladın biliyordum böyle olacağını çünkü güçlüsün sen:)
YanıtlaSilherkesin yaşama olasılığı olan şeyleri kelimelerle o kadar güzel ifade ediyorsun ki yazdıklarını ben yaşıyomuşum gibi hissettiren bir tarzın var. uzun olmasın ara :)
YanıtlaSilBabaya benzemek konusunda aynı duyguları paylaşıyorum.Yazının devamını merakla bekliyorum...
YanıtlaSilIsin devam eder insallah hayirli olsun =)
YanıtlaSilkim çekiyo lannn bu kızın saçını !
YanıtlaSilhayırlı olsun Lazanya..
YanıtlaSilforce be with you!!!
biz her zamanki gibi gizemli davaları çözdük,gizeme gidip çay içtik yani bilindik şeyler..
maillerine bak.
YanıtlaSil