3-4 yıl oldu çıkaramadım hayatımdan, blogu da onun için açtım. Onun için ağladım. Yeri geldi onunla güldüm ama hep canımı acıttı. Hepimizin yok mudur hayatında, ağzına sıçan ama it gibi sevdiği biri? Yoktur belki de. Ama bende var. Canımı acıttı. Gelecek beklemedim ondan. Evlilik aklımın ucundan geçmedi. Sevgili olmayı hiç düşünemedim. Zaten yeterince karışık ve anı anını tutmayan biraz da güvenilmez. Sevdim işte. Aşık olmadım ama. Kapıldım.
Senelerce küs kaldık, yine geldi. Ve biz yine sevgili olmadık. Sarıldık, ağladık, vurduk, kırdık, öptük. Hiç kopamadık. Onun hayatında başkaları oldu, benim hayatıma başkalarını soktu. Kendimden ödün verdim, demek ki çokta oturmamış kişiliğimi onun için yerle bir ettim. O ne mi yaptı? Her seferinde gönlümü aldı. Sonra yine gitti. Bense o saçma düşünceden hala kurtulamadım. " doğru adam " Öyle bir adam yok sanırım. Ya da ben yanlışım baştan aşağı. Anlamadım.
Sırf ondan kurtulmak için, kendimi birine bağlamaya alıştırmaya çalıştım o da olmadı. Yetmezmiş gibi, gidip onunla içti sohbet etti, arasını yaptı ama benden konu bile açmadı. Üzerine bana whatsapp'tan yazdı. " aşık oldum lan ".
Kalbimin o an atışını anlatamam size. Yeni yeni idrak ediyorum. Yine canım acıyor, yazarken bi kaç damla gözyaşım düşüyor. Ama olsun bu da geçecek. Hem onunla olamayacaksam, o neden başkası ile olmasın ki? Ben ne istiyorum hala bilmiyorum. Kavga ettik az önce, yine canımı acıtacak cümleler kurdu. O'nun için son kez ağladım. Konuyu da kapattım. Zaten Pera'nın annesi dün fal baktığında söylemişti, son bir gözyaşın kalmış diye. Haklıymış. Bitti diyordum ama bugün bitti.
Yazıya başlarken böyle biteceğini planlamamıştım ama demek böyle olması gerekiyormuş. Bende isterdim daha güzel şeyler yazmak. Ama kaderimden öteye gidemiyorum. İşin garibi öyle büyük, imrenilecek bir aşk yaşayacağıma inanıyorum ki, bazen kendim bile buna şaşırıyorum.
takip için,
https://twitter.com/lazanyam