İzleyiciler

11 Kasım 2011 Cuma

Kime ne dediysem hepsini geri alıyorum.

Üzerimde nasıl bir elektrik var bilmiyorum ama ilişkiler konusunda ne hızla birini çekersem kendime, o hızla da kendilerini soğutuyorlar benden. Blogtan ve twitterdan çok sıkıldım. Afakanlar basıyor. Sürekli mutsuz, depresif, yaralı, acılı kızı oynamaktan çok sıkıldım. Normalde dışarıda çok neşeliyim. Burada ve aşk hayatımda neden böyle oluyor anlamış değilim. Kimse de anlayamıyor zaten. Boktan bir yazı yazıp ya da boktan bir twit attıktan sonra günlerce ağlamıyorum. Bir iki dk sonra güldüğüm, ulan ne yazmışım ben dediğim çok oluyor. Sadece fazla duygusal biriyim.

Her zaman yaşamak istediğim aşk, kursağımda kaldı hep. Taktik yapan insanlara inatla, doğru kalmayı seçiyorum. Bir çoğunuz, "seni özledim" mesajını günler haftalar sonra atarken... Ben buluşmadan 1-2 saat sonra bile atabiliyorum. Çünkü "özledim" işte. Var mı ötesi? Neden tutayım ki içimde? Ne saçma. Cidden kim ne derse desin çok saçma geliyor. Öyle bir adam olmalı ki hayatımda, özledim dediğimde aynı elektriği alıp evet lan bende diyebilmeli ve sonra nasıl olsa elde ettim diyip gitmemeli. Gidenler zaten gidiyor ve döndüklerinde asla eski beni bulamıyorlar. Olmuyor, yapamıyorum. Ya o hızla, aynı elektrikle devam edecek korkmadan... Ya da defolup gidecek.

Bir çoğu soruyor neden cinselliği yaşamıyorsun... Ulan aşk yaşattınız mı ki, doya doya sevişeyim. Bu adam da psikolojimi siker mi acaba diye düşünmeden içimden gelen cinselliği yansıtayım. Yok olmuyor! Zorlamıyorum. Ben arayıp bulmuyorum kimseyi, beğenen oluyor, tanışmak isteyen oluyor, arkadaşımın arkadaşı oluyor. Oluyor işte. Ama ben kimseye yamanmıyorum.

İş görüşmelerine gidiyorum, ailemle yaşıyorum, arkadaşlarımla süper vakit geçiriyorum, sağlık sorunları yaşadığım oluyor ama buraya her boku yazmıyorum. Sadece ilişkiler, duygusal boşluğum ve kalbimin atışlarını yazıyorum. Çünkü ben sevmeyi seviyorum. Benim sevgimi tadan adamlarla keşke sizleri tanıştırabilsem, ah bir anlatsalar. Neler yaşadığımızı, benden sonra kimseyle yapamadıklarını. Benim duyduklarımı bir duysanız görseniz.

O an üzüldüysem, onu 1000 ile çarparak anlatıyorum çünkü öyle yaşıyorum bu elimde değil. Eski yazdıklarımı dönüp okuduğum zaman, yuh lan ne çok şey hissetmişim diyip kendime gülüyorum, kızıyorum. Ama bu adı üzerinde günlük. Benim günlüğüm. Günü gününe hissettiklerimi yazıyorum. Ve inanın çok sık dönüp okumuyorum geçmişi. Çünkü saçma geliyor. O an yaşadım ve bitti. Hayatımın doğru düzgün adamını bulamadım ki, siktir çekeyim kapatayım şu blogu. Bu ne boktan hayattır. İsyan ediyorum böyle bazen.

Ama dün gece dua ederken ağladım çok ağladım hemde. Yastığım çok ıslandı. Diğer yüzünü çevirdim öyle uyudum.

"bunların hepsi geçecek. geçecek Allah'ım" dedim.

Bana verdiği şeyler için teşekkür ettim. Etrafımdaki iyi ve sağlıklı insanlar için dua ettim, teşekkür ettim. Çok mutlu olursam eğer, alma canımı, isyanlarımı görme, unut dedim. "geçecek" dedim.

Ve uyandığım günüm yine bok oldu. Ne yapayım şimdi, söyleyin. Sikkodan olaylar oluyor. Kendime söz veriyorum, uzak duracaksın kimseyi tanımayacaksın diyorum ve biri karşıma çıktığında "ulan acaba bu kaderim mi, bu doğru kişi mi, bu mutluluk mu" diyorum ve verdiğim bütün sözleri unutuyorum. Sanki hiç kimseden hoşlanmamış gibi, aklımdan yüreğimden herkesi her şeyi ve bütün yorgunluğumu atarak yeniden bir yola çıkıyorum. Yolda yine arabada fazlalık oluyorum ve yol kenarında iniyorum.

Bu nasıl bir durumdur anlamanızı beklemiyorum ama anlamayanlar da ötmesin bik bik. Şimdi kendime söz veriyorum, kimse ile tanışmayacağım artık. Kimseyi öğrenmeyeceğim. Yalnız ve mutlu öleceksem bile bunu sağlam bir kalple yapacağım. Blog yazmaktan da artık çok sıkıldım. Daraldım. Günlerce küfür etmek istiyorum. Kimseyi umursamıyorum ve umursamadıkça daha fazla güçleniyorum. Şuan güçlüyüm, kararlıyım. Bu psikoloji ile borçluya bile hakkımı helal ettim, düşünün siz. Ulan dedim ettiğim beddualar dönüp bana mı geliyor acaba. Kime ne dediysem hepsini geri alıyorum. Herkes kalbine göre yaşasın. Herkes mutlu olsun. Bir gün elbet bende olurum.

Bu blogu kapatırsam ve ileride çok mutlu bir blog adı görürseniz bilin ki benim. Yanımdaki adamı nasıl sevdiğimi, onun beni nasıl sevdiğini, süper işimde ne kadar mutlu olduğumu, arabamı evimi yazlığımı aldığımı, ne kadar sağlıklı olduğumuzu yazacağım. Kahkahalar atacağım. Bembeyaz ama ara ara renkli bir blog olacak. Belki sevdiğim adamla fotoğraflarımı paylaşacağım ama ben çok mutlu olacağım. ÇOK MUTLU OLACAĞIM.

-bunca zaman yorum yazdınız mail attınız, sorular sordunuz, destek oldunuz. ihmal ettiklerim için özür diliyorum, hepiniz hayatımda haberiniz olmasa da vardınız. teşekkür ederim.

bunu son ses dinliyorum bu aralar, http://www.youtube.com/watch?v=B2KfL9OPhqU

17 yorum:

  1. Ben seni o kadar çok anlıyorum ki; bir çok satırda kendimi gördüm. :) Böyle durmadan neşeli tweetler atalar bence asıl mutsuz olanlar. Hem ne olmuş bir iki hüzünlü şey yazılmışsa =). Her anı dolu dolu yaşadığını gösterir bu. Sen o yorumlara kulak tıka kuzum. Sen yazdıkça rahatlıyorsun aynen benim gibi. Yazdıkça atıyorsun hüzünlerini. Sen yazmaya devam et =). ben hep yanındayım =).

    YanıtlaSil
  2. bir gün yüz yüze geleceğim lalişim. çok istiyorum bunu. belki bu blog olmayacak ama sen telefonumda, hayatımda orada bir yerde olacaksın.

    YanıtlaSil
  3. Bu zamana kadar hep her şeyin bir zamanı olduğuna iman ettim. Kader yazılmışsa beklemeliydim. Sadece sevgi ile bitmemeliydi iş her manada sevmeli sevdirmeliydim.

    Bir gün çok uzaklardan gelirse sevgilin ve senin için bankette yatmaya razı olursa, o zaman, zaman gelmiş demektir bekletmekten vazgeçmenin zamanıdır işte o an.

    Güzelliğini yakışıklılığı ile tamamlayan biri sevmeli seni bu yüzden de zamana ihtiyacı var.

    YanıtlaSil
  4. yalnız değilsin bu konuda tatlım :))
    hayatımızın sadece belirli bir kısmını da dökebiliriz tamamını da.
    benim gibi mesela. tuvalete s.çsam gelip yazasım geliyor ama elitiz di mi?
    :D
    xoxo

    YanıtlaSil
  5. ceo, katılıyorum. ama beni bulmak için o uğraşsın yani. ben çok fedakarım. olmuyor böyle.

    x-coach, :) elitiz bebeğimmm

    YanıtlaSil
  6. resmen benı yazmıssın
    ama hayat ve ınsanlar boyle heel kı ask konusunda
    siken sevilir, bu genelde boyledır

    benı anlatmıssın

    hayat zor be

    YanıtlaSil
  7. ben de hep sıkıntılı olduğumda, kimseyle paylaşamadığımda hemenn bloğuma döküyorum içimi. normalde neşeli kıpır kıpırım ama bloğa gelince hep melankolik. ama senin özelin istediğini yazarsın o yüzden başkalarına aldırma. hepimizin zor zamanları,üstüne çok gelindiği,mutsuzluktan dibe vurduğu zamanlar oluyor. çok çabaladıkça da olmuyor, çabalamayınca da olmuyor. formül ne bilmiyorum. inş en kısa zamanda her şey yoluna girer.

    YanıtlaSil
  8. Kapatmak gibi bir niyetin yoktur inşallah?

    YanıtlaSil
  9. düşünüyorum ister istemez. yazacak güzel bir şey olana kadar iyi böyle kalsın işte, daral geldi gitmiyor :))

    romeo, sakinim amk yazdım sakinleştim

    YanıtlaSil
  10. yorum bırakmak istediğim için girdim,sizi yakından tanıyan o maymun erkeklerden biriyle tanıştım.evet hepsi maymun dediğiniz doğru.ama neyseki henüz bende bi şey elde edemedi.hepsi sadece yatmak istiyo.sizi tanıyanda öyle.o yüzden sizi takipteyim.ara sıra uğrarım sayın lazanya

    YanıtlaSil
  11. yazıyı okuyunca suratımdaki aptal gülümsemeyi az çok tahmin edebilirsin sanırım.günlük senin mi benim mi bilemedim bir an :) sürekli ertelemeler,söylenmesi gerektiği için söylenenler bla bla.bitmeyen bir de umut.iyki varsın Lazanya,bendensin :)

    YanıtlaSil
  12. Purepoisonn, sende iyi ki varsın ve daha iyi olsun hayatlarımız :)

    YanıtlaSil
  13. L ütfen gitme demeliydi biri bana.
    A rkama bakamazdım,omzunda uyuyunca.
    Z amansız olmalıydı herşey gibi.
    A rada kalmamalıydım böyle.
    N ar çiçeği tonlarında olmalıydı.
    Y eniden başlamalıydı,kader kalemim.
    A lın yazımı, en başından,aşkla .

    YanıtlaSil
  14. oha yaaa çok beğendim :(

    teşekkür ederim :)

    kibritçi hatunum benim. bir gün bir yerde karşılaşacağız...

    YanıtlaSil